Biz iki yazar, Aslı'ya iki farklı bakış açısı verdik ve karşısına geçip seçimlerini izledik.
Onun iç sesi olduk, birbirinin tam zıttı düşünceler fısıldadık kulağına.
İstedik ki okuyucu, fırsat yağmurları yağarken, "Şemsiyem nerede?" diye soran bir Aslı ve kollarını açarak yüzünü gökyüzüne çeviren bir diğer Aslı ile tanışsın.
Standart bir karakterin, ilişkilerini, iş görüşmelelerini, iş hayatını ve aile ile iletişimini nasıl cehenneme çevirebileceğini ya da mutluluğu bilinçli olarak nasıl "seçeceğini" görsün.
Bir Aslı " "Dünyada bu kadar sefalet içinde insan varken, siz olumlu düşünce insanları, yalnızca kendinize çektiğiniz zenginlik, bereket ve mutluluğun peşindesiniz." diyor.
Bir Aslı " Hayat bakış açısınıza ve nereden baktığınıza göre size yanıt verir. Bakış açınızı görmek istediklerinize; yerinizi ve duruşunuzu yaşamak istediklerinize uygun olarak belirleyebilirsiniz." diyor.
Siz hangi hayata daha yakınsınız? Hangi hayatı seçerdiniz?
Hayat, bakış açımıza ve nereden baktığımıza göre bize yanıt verir. Başımıza gelen iyi veya kötü şeylerden öncelikle kendimizin sorumlu olduğunu kavrayabilirsek hayatımızın akışını şekillendirmemiz, kendimizle barışık olmamız ve istediklerimizi elde etmemiz kolaylaşacaktır.
Mevlana'nın dediği gibi:
Gül düşünürsün gülistan olursun,
Diken düşünürsün dikenlik olursun.